21 Ekim 2008 Salı

Bazı şeyler vardır anlamsız yere

Çok duygulandım, bu akşam sözcükleri yerleştiremiyorum esasen. Biri dokunsa ağlarım sanki, türkülerle donatıyorum kulaklarımı. Sigaranın dumanından örtücükler yaratıyorum, ardı ardına. Kirpiklerimi ıslatan bişiy(ler) var, çözemedim... İçimden gelerek;

Sellerdeyim,
Bilmiyorum ne haldeyim, nerdeyim.
Belki de hala sendeyim.

İstemiyorum! Biyolojik variyetin anılarıyla yüzleşen yerindeyim.

Yolda görseniz bu halime belki varsın gebersin deyin.
Zamparalık kâfi kaldı eski saatimde, beyim.
Gönül demişler alakası yok, var olan beynim.

Hey derim, hey hey hey!
Eşlik ederse ne ala satırlarıma ney.
Dem bu dem ise duy beni ey!

Kafiye imiş kinaye imiş.
Bahsedilen bendim oysa.
Bir yerlerime batıyor kelimelerin, sivri uçlu mızrapları.
Adını bile hatırlamadıklarımın çekiyorum ızdıraplarını.

Çelişkilerle boyanan ülkenin beyin fırtınasından bıkmışım,
Adaletini çiğnemeden yutmuşum.
Çocukluğumun geçtiği yerler kötü anılar hatırlattı oysa.

Gül denilen objenin vurulduğu, suretten tiksiniyorum.
Anlamı olmayan sözcüklerle boğuşuyorum.
Rüyalar göremiyorum.

Sellerdeyim,
Bilmiyorum ne haldeyim, nerdeyim.
Belki de hala sendeyim.